30 Nisan 2015 Perşembe

AZİZ PAVLUS (SAINT PAUL) VE GALATYALILARA MEKTUP


              Misyoner olmadan önceki adı Saul olan Pavlus MS 5 civarında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Tarsus’da dünyaya geldi. Daha sonra Roma vatandaşı oldu. Yunanca konuşma ve yazmada ustalaştı. Çocukluğunu Kudüs’te geçirdi. Mesleği çadırcılık olan Pavlus Hristiyan misyoner olmadan önce çok katı bir Yahudi cemaati olan Ferisilere mensuptu. Ferisi olduğu dönemde ilk Hristiyanlara karşı olan tutumu çok acımasızdı (“The Letters of Paul”).
            Pavlus, MS 37’de din değiştirdikten sonra misyoner yolculuklarına katıldı. İlk yolculuğundaki (MS 46-48) arkadaşı Barnabas, ikinci yolculuğundaki (MS 49-52) Silas (ya da Silvanus) idi. Üçüncü yolculuğunu (MS 53-58) kısmen Luka ile yapmıştı. MS 58’de Kudüs’te,  MS 58-60 yıllarında Caesarea’da ve MS 61-63 ve MS 65-67 yıllarında Roma’da hapis yattı (“The Letters of Paul”; “Maps of Paul’s Missionary Journeys”). İncil ve diğer kaynaklar Pavlus’un nasıl ve ne zaman öldüğünü söylemeseler de Hristiyanlar onun Nero devrinde Roma’da idam edildiğine inanırlar.
            Hayat hikâyesi, büyük bölümünü İncil yazarı Luka'nın kaleme aldığı “Elçilerin İşleri” kitabında yer alır. Yeni Ahit'te Pavlus'un mektupları önemli bir yer tutar. Bu mektuplar sırasıyla Romalılar, 1. ve 2. Korintliler, Galatyalılar, Efesliler, Filibeliler, Koloseliler, 1. ve 2. Selanikliler, 1. ve 2. Timoteos, Titus ve Filimon'a mektuplardır. Bazı bilim adamları bunlara İbranilere mektubu da eklerler, ancak çok kimse onu Pavlus’un yazdığı fikrinde değildir.
            Biz aşağıda Pavlus’un Galatya ziyaretleri ile Galatyalılara mektup konusunu ele alacağız.
            Hint Avrupa kökenli bir halk olan Galatlar MÖ 278‘de önce iki boy (Tolistobogiler ve Trokmeler) halinde Trakya üzerinden Anadolu’ya geçmiş, kısa süre sonra bunlara başka bir boy (Tektosaglar) daha katılmıştır. Tektosagların katılımıyla Galatların toplam sayısı yaklaşık olarak 30 bine ulaşmıştır (Kaya, 2012: 10). Bunlar on yıl boyunca yerleşik hayata geçmemişlerdir. Bu süre zarfında kura çekerek aralarında paylaştıkları Anadolu’nun batısındaki bölgeleri yağmalamışlar ve buradaki kentleri haraca bağlamışlardır (Kaya, 2012: 9, 12). Ancak Suriye kralı I. Antiokhos’la yaptıkları Filler Savaşı’nı (MÖ 268)  kaybettikten sonra, varılan bir uzlaşmayla, orta Anadolu’da kuzey Phrygia topraklarına yerleşmeyi kabul etmişlerdir (Kaya, 2011: 57). Muhtemelen yine aralarında çektikleri kura sonucuna göre Tektosaglar Ankyra (Ankara)  ve çevresine, Trokmeler Tavion (Büyüknefes köyü) merkez olmak üzere Kızılırmak’ın doğusuna, Tolistobogiler ise Ankyra’nın (Ankara) batı ve güney batısına yerleşmişlerdir (Kaya, 2011: 49). Yerleştikleri bu topraklara da Galatların yurdu anlamına gelen Galatya adı verilmiştir.
            Galatya, iki yüzyılı aşkın bir süre tetrarklar (Galat boylarının beyleri) tarafından yönetildikten sonra Pompeius’un MÖ 64-63 yıllarında yapmış olduğu düzenlemelerle Roma’ya bağımlı bir krallık olmuştur ( Kaya 2011: 114, 126). Kral Amyntas’ın MÖ 25’de ölümü üzerine de kesin olarak Roma’ya bağlanmış ve aynı adı taşıyan bir eyalete dönüştürülmüştür ( Kaya 2011: 132).
            Aziz Pavlus zamanında Galatya bir Roma eyaletiydi. Pavlus “Galatyalılara mektup”u yazdığı zaman bu eyalet kuzey ve güney olmak üzere iki bölgeye ayrılıyordu. Kuzey bölgesinin başlıca kentleri Ankyra (Ankara), Pessinus ve Tavion (Büyüknefes köyü) idi. Güney bölgesinin kentleri ise Antiokheia (Yalvaç), İkonion (Konya), Lystra (Hatunsaray kasabası) ve Derbe’yi  (Aşıran köyü) içeriyordu.
            Antiokheia (Yalvaç) ve İkonion’a (Konya) MÖ 3. yüzyılda Suriye kralı I. Antiokhos tarafından Yahudiler getirilip yerleştirilmişti. Sayıları çok olmasa da bu Yahudiler Pavlus’un misyoner yolculukları sırasında her iki kentte de hala etkilerini sürdürüyorlardı (Kaya, 2011: 280-281).
            Galatlara gelince, her ne kadar gelenek ve göreneklerine bağlı olsalar da MÖ 2. yüzyılda Anadolu’daki başka dinlerden, özellikle Pessinus’taki Büyük Ana’nın (=Magna Mater) dininden etkilenmeye (Kaya, 20011: 274) ve Helenistik isimler almaya başladılar (Mitchell, 1993; akt. Kaya, 2012: 15). Hiçbir zaman yazı dili olmasa da (Kaya, 2011: 283) Keltçeyi Gordion’da MS 3. yüzyıla, kırsal kesimlerde ise MS 4. yüzyıl sonuna kadar konuştular (Mitchell, 1980; akt. Kaya, 2011: 283). Yazıya ise 250 yıl sonra, doğrudan Roma’nın denetimi altına girince geçtiler (Kaya, 2012: 15) ve Helen alfabesini kullandılar (Roller, 1987; akt. Kaya, 2011: 283).
            Pavlus, Kudüs’teki önderler tarafından Gentilelere, yani Yahudi olmayan pagan topluluklara elçi kabul edildi. Hristiyanlaştırılmaları hedeflenen bu topluluklar arasında Galatlar da vardı.


Galatya’nın yeri ve Pavlus’un misyoner yolculukları (“Introduction to Galatians”)

            Pavlus ile Barnabas ilk misyoner yolculuklarına Suriye Antiokheia’sından (Antakya) başlayarak önce bir liman kenti olan Seleukeia Pieria’ya (Samandağ), oradan da gemiyle Kıbrıs’a gittiler. Salamis’e (Gazimağusa yakınlarında) gelince Yahudi sinagoglarında vaaza başladılar. (“Maps of Paul’s Missionary Journeys”).
            Paphos’a (Baf) doğru adada yol alırken Bar-Jesus adında birine rastladılar. Bu hem yalancı peygamber hem de büyücü olan bir Yahudi’ydi. Akıllı bir adam olan adanın valisi Sergius Paulus’un adamıydı. Barnabas ve Pavlus, Sergius’un huzuruna çağırıldılar ve Bar-Jesus ile tartışma yaptılar. Sergius bu tartışmadan sonra Hristiyan oldu. (“Maps of Paul’s Missionary Journeys”).
            Pavlus ile Barnabas bir süre sonra Paphos’tan gemiyle hareket ederek önce Pamphylia’daki Perge’ye (Aksu), oradan da Kestros (Aksu)  Vadisi’ni izleyerek 100 millik bir kara yolculuğunun ardından Pisidia Antiokheia’sına (Yalvaç) ulaştılar. Cumartesi günü sinagoga gittiler. Sinagog sadece Yahudi olanlara değil, Gentilelere de açıktı. Adet olduğu üzere konuşmaya davet edildiler. Vaazları ilgi gördüğü için kendilerinden ertesi cumartesi de konuşma yapmaları istendi. O gün geldiğinde neredeyse bütün kent sinagogta toplanmıştı.  Yahudi ileri gelenleri bundan rahatsız oldular ve Pavlus’la Barnabas’ın aleyhinde konuştular. Kentin yetkililerini harekete geçirerek onları kentten attırdılar. Onlar da yolarına devam edip İkonion’a (Konya) gittiler. Aynı şey orada da başlarına geldi. Yahudi olsun olmasın herkesin yetkililerle birlik olup kendilerini aşağılayıp taşlayacaklarını öğrenince Lystra’ya (Hatunsaray kasabası) kaçtılar ve vaazlarına orada devam ettiler. Bu arada Antiokheia ve İkonion’dan bazı Yahudiler geldi ve halkı Pavlus’a karşı kışkırttı. Halk onu taşladı ve öldü sanıp sürükleyerek kentin dışına attı. Fakat taraftarları etrafında halka şeklinde toplanırken o ayağa kalktı ve kente geri döndü. Ertesi günü Barnabas ile birlikte Derbe’ye (Aşıran köyü) gitti. Oradaki vaazlarıyla birçok taraftar edindiler. Bir süre sonra geldikleri yoldan Perge’ye (Aksu) geri döndüler. Oradan Attalia’ya (Antalya) gittiler. Attalia’da gemiye binerek sonunda yolculuğun başladığı yer olan Antiokheia’ya (Antakya) ulaştılar. (“Maps of Paul’s Missionary Journeys”).
            Pavlus ikinci ve üçüncü misyoner yolculukları sırasında da güney Galatya’daki Derbe (Aşıran köyü), Lystra (Hatunsaray kasabası), Ikonion (Konya) ve Antiokheia (Yalvaç) kentlerine uğradı. Bu arada “Galatyalılara mektup”u yazdı. Bu mektubun gerçekliği pek tartışılmamakla beraber onun nerede ve ne zaman yazıldığı ile alıcısının kim olduğu konularındaki tartışmalar halen sürmektedir.
            Reese mektubun MS 57-58, Klassen 45, Smith 56 ya da 57, Phillips 56 ya da 57’den daha önce, Williams 54 ya da 55’de yazıldığını söylemektedirler. Yazıldığı yer de Smith’e göre Efes, Reese’ye göre Korint, Phillips’e göre Korint ve Efes, Williams’a göre de Antakya’dır. (“The Letters of Paul”).
            Mektubun alıcısına gelince, kimi bunun kuzey Galatyalılar (etnik grup olarak Galatlar kuzeyde daha yoğundu), kimi de güney Galatyalılar olduğunu savunmaktadır. İki taraf da kendi görüşünü destekleyen deliller ortaya koymaktadır. Bölgede geniş çapta arkeolojik incelemeler yapan W. M. Ramsay mektubun güney Galatyalılara hitaben yazılmış olma ihtimalinin daha fazla olduğunu söylemektedir (“Introduction to Galatians”). Gerçekten de Pavlus üç yolculuğunda da güney Galatya’daki kentlere uğramış, buralarda kiliseler kurmuş ve bu kiliselerde konuşmalar yapmıştır. Mektupta vaazlarından etkilenip Hristiyanlığı seçen, ancak ardından ileri gelen Yahudilerin etkisiyle bundan vaz geçen insanlara karşı sitemlerin bulunması bu mektubun en azından ikinci yolculuktan sonra yazılmış olabileceğini düşündürmektedir.
            Kaya (2011: 281), Aziz Pavlus’un Galatya eyaletindeki misyonerlik çalışmalarının pek etkili olmadığını, zira Ankara’da bulunan bir yazıtın dışında Hristiyanların MS 4. yüzyıla kadar eyalette etkin olduklarını gösteren hiçbir kanıtın bulunmadığını söylemektedir. Hâlbuki Arslan (2002: 41), Pavlus’un MS 55’te “Galatlara mektup”u  yazarken orta Anadolu’daki Helen ve Roma kültürleriyle haşır neşir olmuş ve Hristiyanlığı erkenden kabul etmiş olan bir Hristiyan toplumuna hitap ettiğini ileri sürmektedir. Hall (1968: 75) de, Pavlus zamanında güney Galatya sınırları içinde kalan ve bugün Beyşehir Gölü’nün güney batı yakasında yer alan Hoyran (Gölyaka) köyündeki ilkokulun bahçesinde gördüğü eserlerin erken Hristiyanlık dönemine ait bir kilise ile onun mezarlığından gelmiş göründüğünü, bu kilisenin ise vaktiyle civardaki herhangi bir yerde ya da gölün açıklarındaki adalardan biri üzerinde kurulmuş olabileceğini ifade etmektedir. Kısacası bu konuda da bir görüş birliği yoktur.
            Mektubun ana hatları: 1
            1: 1  Selamlar
            1: 6  Verdiğimiz müjdeye uyun
            1: 11  Yaydığı müjdeyi Pavlus’a tek İsa verdi
            2: 1  Pavlus Kudüs’teki önderlerce [Gentilelere=Yahudi dininden olmayanlara] elçi kabul edildi
            2: 11  Pavlus, Cephas’ın nasıl hatalı olduğunu gösterir
            3: 1  Tanrı inananların yanındadır
            3: 15  Yasayla vaat arasındaki ilişki [İsa’nın gelmesiyle eski yasaların hükmü kalmamıştır]
            4: 1  Siz Tanrının çocuklarısınız
            4: 12  Olumlu tutumunuza ne oldu?
            4: 21  Siz [inancınız nedeniyle] İbrahim’in soyundansınız
            5: 1  İsa’nın size verdiği özgürlük içinde yaşayın
            6: 1  Birbirinize yardım edin
            6: 6  Hepimiz ektiğimizi biçeceğiz
            6: 11  Pavlus sünnetle ilgili öğretisini özetler [Hıristiyan olan Gentilelerin sünnet olmalarına gerek yoktur]. (“The Letters of Paul”).



1.   İngilizce İncil çevirisi God’s Word’den alıntı. Satır başlarındaki birinci rakam söz konusu İncil çevirisindeki “Galatlara Mektup”un bölüm numarasını, ikinci rakam ise madde numarasını göstermektedir.

Mehmet Demirtaş
Ankara, 2014


KAYNAKLAR

Arslan, Murat. “The Impact of Galatians in Asia Minor”. Olba VI (2002), 41-47.

Hall, A. S. “Notes and Inscriptions from Eastern Pisidia”. Anatolien Studies 18 (1968), 57-92.

Kaya, Mehmet Ali. Anadolu’da Galatlar ve Galatya Tarihi. Konya: Çizgi Kitabevi, 2011.

Kaya, Mehmet Ali. “Keltlerin Anadolu’ya Göçü: Göç Nedenleri, Yolları ve İlk On Yıl”. Çanakkale   Araştırmaları Türk Yıllığı, Yıl: 10, Güz 2012, Sayı: 13, s. 1-16.

“Introduction to Galatians.” http://www.jesuswalk.com/galatians/0_introduction.htm . Erişim: 16 Eylül 2014.

“Maps of Paul’s Missionary Journeys.” http://www.ccel.org/bible/phillips/CN092MAPS1.htm Erişim: 16 Eylül 2014.

“The Letters of Paul.” http://tyndalearchive.com/scriptures/www.innvista.com/scriptures/compare/letters.htm  Erişim: 16 Eylül 2014.


          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder