Veli Karaca Belgelerle Yenişar adlı kitabında “1585 yılı sonlarına doğru Hamid (Isparta)
sancağına bağlı Yenişehir’de (Yenişar) kurulan Irla kazası”ndan söz
etmektedir (Karaca, 2006: 51). Oysa Yenişar o yıllarda Hamid sancağına değil,
Beyşehir sancağına bağlıdır.
Karaca, Prof. Dr. Faruk Sümer’in Oğuzlar (Türkmenler)
kitabında Irla kazasına ait Oğuz boyu adı taşıyan 6 yerleşim yerinin adının
geçtiğini, ancak yapılan araştırmalara karşın bu kazanın yerinin bilimsel
olarak saptanamadığını ifade etmektedir. Şarkikaraağaç/Yenişarbademli
/Pınarbaşı Mahallesi tapu defterinde “Irla” adının geçtiğini, bu defterin 1957
yılında aslına dayanılarak Arap harflerinden Latin harflerine çevrildiğini ve
çevirenler tarafından tasdik edildiğini, kayıtlar arasında “Şarki Karaağaç’a
bağlı Irla Kürd köyü” ile defterin baş tarafında “Irla Kürdler” ibaresinin
bulunduğunu, tüm bunların ise Irla kazasının, kesin olmasa da, bugünkü
Yenişarbademli /Pınarbaşı Mahallesi, eski adıyla Kürdler köyünün olduğu yerde
bulunduğunu imâ ettiğini söylemektedir (Karaca, 2006: 51).
Irla kazasının, adlarını Bayındır, Döğer, Kınık, Salur,
Yazır ve Yüreğir adlı Oğuz boylarından alan 6 köyü olduğu doğrudur (Sümer,
1967: 412-450), ancak araştırmalara rağmen yerinin saptanamadığı doğru
değildir. Haçlı seferlerini de içine alan birçok hatırayı barındıran Irla ya da İrle ta 1530’larda Hamid
sancağına bağlı, merkezi Satırlar (bugün Burdur iline bağlı Yeşilova’nın eski
adı) köyü olan bir kaza iken, 1888’de Garbikaraağaç’a (Acıpayam), 1924’de
Acıpayam’a bağlı bir nahiye ve nihayet 1935’de Burdur’a bağlı bir kaza oldu (Sezen, 2006: 253). Bir ara Yavice kazası ile birleştirilerek “Irla maa Yavice”
adını aldı (“Burdur Tarihi Geçmişi Üzerine”). Dolayısıyla Irla’nın nerede
olduğu ta başından beri bellidir. Onu Kürdler köyünün olduğu yere
konumlandırmanın açıklanabilir bir yanı yoktur. Eğer öyle olsaydı Irla’ya bağlı
yukarıda adı geçen köylerin de Yenişar’da olmaları gerekirdi.
Irla kazası Yenişar’da kurulmadığına göre, kayıtlardaki
“Şarki Karaağaç’a bağlı Irla Kürd köyü”
ve “Irla Kürdler” sözlerinden pekâlâ Kürdler halkının Irla’dan geldiği
sonucu çıkarılabilir. Zaten Karaca (2006: 51) 1600 yıllarında yöremizde görülen
Anamaslu cemaatinin 1868 tarihli Def’a 1 Salname-i Konya1
kayıtlarında “Asî Karaağaç’a bağlı Yavice maa Irla” sözünün geçtiğini,
konargöçer olan Irla kazası mensuplarının gittikleri yerde kayıt olurken IRLA
kimlikleri ile adlandırıldıklarını, bunun da ilginç olduğunu söylemektedir.
Elimdeki bilgilerle Kürdler cemaatinin Yenişar’a ne zaman
geldiğini kesin olarak söyleyemem. Ancak Irla kazasında göçü zorluyacak birçok
acı olay yaşanmıştır. Bunlardan en önemlisi, bugünkü Bucak ilçesi Kızılkaya
beldesinden olan ve Şah İsmail'i kurtarıcı olarak gören Şahkulu’nun 1511
yılında Osmanlı’ya karşı başlattığı isyandır. Güçlükle bastırılan bu isyan
sonunda, çok sayıda konargöçer ya da yerleşik Türkmenin kaçması ya da sürülmesi
nedeniyle, bugünkü Yeşilova ilçesi ile Çardak ve Acıpayam ilçelerinin önemli
bir kısmını içine alan Irla kazası adeta ıssızlaşmıştır (“Burdur Tarihi
Geçmişi Üzerine” ). Aslında bölgedeki huzursuzluklar Şahkulu isyanından çok
daha önce başlamış, Teke ve Hamitili’ndeki birçok Türkmen Şah İsmail’e asker
yazıldığı için, geride kalanlar, fitne çıkarmasınlar diye önlem olarak 1501’de
Rumeli’ye sürülmüşlerdir (Arıkan, 1988: 20-21). Karaca’nın sözünü ettiği
“Yörükhan Taifesinden Irlalu (Irlalı) Cemaati”nin Bulgaristan’daki Filibe
Kazası’nda (Paşa sancağı) görülüyor olması da bu yüzden olsa gerektir.
Şunu da eklemek gerekir ki, Osmanlı Devleti, Yörük2 taifesinden olup da
toprağa yerleşmek isteyenlerin engellenmemesi için ferman çıkarmış, konar-göçer
özelliğini terk edip ağılını dağıtan ve ziraatla uğraşan Yörüklerden on yıl bir
köyde ikamet etmiş olanlar reâyâ olarak nitelendirilip ona göre vergi ve hukukî
durumları düzenlenmiştir (Çelik, 2012: 97).
Sonuç
olarak, yukarıda anılan tapu defterinde geçen “Irla Kürd köyü” ve “Irla
Kürdler” ibareleri, Kürdler (Pınarbaşı) köyünün Irla kazasının bir köyü ya da
merkezi olmasıyla değil, Irla kazasından gelen ve Osmanlı kayıtlarına “Türkmân3 Ekrâdı4
Yörükânı Taifesi” (Türkay, 2005: 481-482) olarak geçen Kürdler cemaatının orada yerleşmesiyle açıklanabilir.
1. Günümüz Türkçesine
“1. Konya Yıllığı” olarak çevrilebilir.
2. Osmanlılar başlangıçta tüm göçebe grupları için Yörük deyimini kullanmışlardır. Yörükanı Ekrad, Yörükanı Türkmen, Çerkez Yörükanı, Tatar Yörükanı gibi.” (“Yörükler/3.”)
3. “Türkmenler, Osmanlı resmî çevrelerinde çoğunlukla Alevî bir grup olarak ayırt edildi. O zamanlar bu doğal bir şeydi. O dönemlerde millî kimlik değil, mezhep ve hanedan-devlet kimliği egemendi.” (Halil İnalcık, “Osmanlı Tarihi Üzerinde Kamuoyunu İlgilendiren Bazı Sorular”, Doğu Batı: Makaleler I, 5. Baskı, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2010, s. 202).
4. Ekrad Arapça olup Kürtler demektir.
2. Osmanlılar başlangıçta tüm göçebe grupları için Yörük deyimini kullanmışlardır. Yörükanı Ekrad, Yörükanı Türkmen, Çerkez Yörükanı, Tatar Yörükanı gibi.” (“Yörükler/3.”)
3. “Türkmenler, Osmanlı resmî çevrelerinde çoğunlukla Alevî bir grup olarak ayırt edildi. O zamanlar bu doğal bir şeydi. O dönemlerde millî kimlik değil, mezhep ve hanedan-devlet kimliği egemendi.” (Halil İnalcık, “Osmanlı Tarihi Üzerinde Kamuoyunu İlgilendiren Bazı Sorular”, Doğu Batı: Makaleler I, 5. Baskı, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2010, s. 202).
4. Ekrad Arapça olup Kürtler demektir.
Mehmet Demirtaş
Ankara, 2014
KAYNAKLAR
Arıkan, Zeki. XV-XVI.
Yüzyıllarda Hamit Sancağı. İzmir: Ege Üniversitesi, 1988.
“Burdur Tarihi Geçmişi Üzerine.” Kuzucu, Hayati. < http://oguzname.blogcu.com/burdur-tarihi-gecmisi-uzerine/2671109>.
Çelik, Şenol. “Osmanlı Devleti’nde Reâyâ (Köylü-Çiftçi) -
Yörük (Göçebe) Ayrımı ve İçel Sancağı Örneği”. History Studies 4/4 (2012), 91-108.
İnalcık, Halil. “Osmanlı Tarihi Üzerinde Kamuoyunu
ilgilendiren Bazı Sorular”. Doğu Batı:
Makaleler I. 5. Baskı. Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2010.
Karaca, Veli. Belgelerle Yenişar. Isparta: Kardelen
Sanat Yayınları, 2006.
Sezen,Tahir. Osmanlı
Yer Adları. Ankara: Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, 2006.
Sümer, Faruk. Oğuzlar
(Türkmenler). Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi, 1961.
Türkay, Cevdet. Başbakanlık
Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler.
İstanbul: İşaret Yayınları, 2005.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder