Misyoner olmadan önceki adı Saul olan Pavlus MS 5
civarında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Tarsus’da dünyaya geldi. Daha sonra
Roma vatandaşı oldu. Yunanca konuşma ve yazmada ustalaştı. Çocukluğunu Kudüs’te
geçirdi. Mesleği çadırcılık olan Pavlus Hristiyan misyoner olmadan önce çok
katı bir Yahudi cemaati olan Ferisilere mensuptu. Ferisi olduğu dönemde ilk
Hristiyanlara karşı olan tutumu çok acımasızdı (“The Letters of Paul”).
Pavlus, MS 37’de din değiştirdikten sonra misyoner
yolculuklarına katıldı. İlk yolculuğundaki (MS 46-48) arkadaşı Barnabas, ikinci
yolculuğundaki (MS 49-52) Silas (ya da Silvanus) idi. Üçüncü yolculuğunu (MS
53-58) kısmen Luka ile yapmıştı. MS 58’de Kudüs’te, MS 58-60 yıllarında Caesarea’da ve MS 61-63
ve MS 65-67 yıllarında Roma’da hapis yattı (“The Letters of Paul”; “Maps of
Paul’s Missionary Journeys”). İncil ve diğer kaynaklar Pavlus’un nasıl ve ne
zaman öldüğünü söylemeseler de Hristiyanlar onun Nero devrinde Roma’da idam
edildiğine inanırlar.
Hayat hikâyesi, büyük bölümünü İncil yazarı Luka'nın
kaleme aldığı “Elçilerin İşleri” kitabında yer alır. Yeni Ahit'te Pavlus'un
mektupları önemli bir yer tutar. Bu mektuplar sırasıyla Romalılar, 1. ve 2.
Korintliler, Galatyalılar, Efesliler, Filibeliler, Koloseliler, 1. ve 2.
Selanikliler, 1. ve 2. Timoteos, Titus ve Filimon'a mektuplardır. Bazı bilim
adamları bunlara İbranilere mektubu da eklerler, ancak çok kimse onu Pavlus’un
yazdığı fikrinde değildir.
Biz aşağıda Pavlus’un Galatya ziyaretleri ile
Galatyalılara mektup konusunu ele alacağız.
Hint Avrupa kökenli bir halk olan Galatlar MÖ 278‘de önce
iki boy (Tolistobogiler ve Trokmeler) halinde Trakya üzerinden Anadolu’ya
geçmiş, kısa süre sonra bunlara başka bir boy (Tektosaglar) daha katılmıştır.
Tektosagların katılımıyla Galatların toplam sayısı yaklaşık olarak 30 bine
ulaşmıştır (Kaya, 2012: 10). Bunlar on yıl boyunca yerleşik hayata
geçmemişlerdir. Bu süre zarfında kura çekerek aralarında paylaştıkları
Anadolu’nun batısındaki bölgeleri yağmalamışlar ve buradaki kentleri haraca
bağlamışlardır (Kaya, 2012: 9, 12). Ancak Suriye kralı I. Antiokhos’la
yaptıkları Filler Savaşı’nı (MÖ 268)
kaybettikten sonra, varılan bir uzlaşmayla, orta Anadolu’da kuzey
Phrygia topraklarına yerleşmeyi kabul etmişlerdir (Kaya, 2011: 57). Muhtemelen
yine aralarında çektikleri kura sonucuna göre Tektosaglar Ankyra (Ankara) ve çevresine, Trokmeler Tavion (Büyüknefes
köyü) merkez olmak üzere Kızılırmak’ın doğusuna, Tolistobogiler ise Ankyra’nın
(Ankara) batı ve güney batısına yerleşmişlerdir (Kaya, 2011: 49). Yerleştikleri
bu topraklara da Galatların yurdu anlamına gelen Galatya adı verilmiştir.
Galatya, iki yüzyılı aşkın bir süre tetrarklar
(Galat boylarının beyleri) tarafından yönetildikten sonra Pompeius’un MÖ 64-63
yıllarında yapmış olduğu düzenlemelerle Roma’ya bağımlı bir krallık olmuştur (
Kaya 2011: 114, 126). Kral Amyntas’ın MÖ 25’de ölümü üzerine de kesin olarak
Roma’ya bağlanmış ve aynı adı taşıyan bir eyalete dönüştürülmüştür ( Kaya
2011: 132).
Aziz Pavlus zamanında Galatya bir Roma eyaletiydi. Pavlus
“Galatyalılara mektup”u yazdığı zaman bu eyalet kuzey ve güney olmak üzere iki
bölgeye ayrılıyordu. Kuzey bölgesinin başlıca kentleri Ankyra (Ankara),
Pessinus ve Tavion (Büyüknefes köyü) idi. Güney bölgesinin kentleri ise
Antiokheia (Yalvaç), İkonion (Konya), Lystra (Hatunsaray kasabası) ve
Derbe’yi (Aşıran köyü) içeriyordu.
Antiokheia (Yalvaç) ve İkonion’a (Konya) MÖ 3. yüzyılda
Suriye kralı I. Antiokhos tarafından Yahudiler getirilip yerleştirilmişti.
Sayıları çok olmasa da bu Yahudiler Pavlus’un misyoner yolculukları sırasında
her iki kentte de hala etkilerini sürdürüyorlardı (Kaya, 2011: 280-281).
Galatlara gelince, her ne kadar gelenek ve göreneklerine
bağlı olsalar da MÖ 2. yüzyılda Anadolu’daki başka dinlerden, özellikle
Pessinus’taki Büyük Ana’nın (=Magna Mater) dininden etkilenmeye (Kaya, 20011:
274) ve Helenistik isimler almaya başladılar (Mitchell, 1993; akt. Kaya, 2012:
15). Hiçbir zaman yazı dili olmasa da (Kaya, 2011: 283) Keltçeyi Gordion’da MS
3. yüzyıla, kırsal kesimlerde ise MS 4. yüzyıl sonuna kadar konuştular (Mitchell, 1980; akt. Kaya, 2011: 283). Yazıya ise 250 yıl sonra, doğrudan
Roma’nın denetimi altına girince geçtiler (Kaya, 2012: 15) ve Helen alfabesini
kullandılar (Roller, 1987; akt. Kaya, 2011: 283).
Pavlus, Kudüs’teki önderler tarafından Gentilelere, yani
Yahudi olmayan pagan topluluklara elçi kabul edildi. Hristiyanlaştırılmaları
hedeflenen bu topluluklar arasında Galatlar da vardı.
Galatya’nın
yeri ve Pavlus’un misyoner yolculukları (“Introduction to Galatians”)
Pavlus
ile Barnabas ilk misyoner yolculuklarına Suriye Antiokheia’sından (Antakya)
başlayarak önce bir liman kenti olan Seleukeia Pieria’ya (Samandağ), oradan da
gemiyle Kıbrıs’a gittiler. Salamis’e (Gazimağusa yakınlarında) gelince Yahudi
sinagoglarında vaaza başladılar. (“Maps of Paul’s Missionary Journeys”).
Paphos’a
(Baf) doğru adada yol alırken Bar-Jesus adında birine rastladılar. Bu hem
yalancı peygamber hem de büyücü olan bir Yahudi’ydi. Akıllı bir adam olan
adanın valisi Sergius Paulus’un adamıydı. Barnabas ve Pavlus, Sergius’un
huzuruna çağırıldılar ve Bar-Jesus ile tartışma yaptılar. Sergius bu
tartışmadan sonra Hristiyan oldu. (“Maps of Paul’s Missionary Journeys”).
Pavlus ile Barnabas bir süre sonra Paphos’tan gemiyle
hareket ederek önce Pamphylia’daki Perge’ye (Aksu), oradan da Kestros
(Aksu) Vadisi’ni izleyerek 100 millik
bir kara yolculuğunun ardından Pisidia Antiokheia’sına (Yalvaç) ulaştılar.
Cumartesi günü sinagoga gittiler. Sinagog sadece Yahudi olanlara değil,
Gentilelere de açıktı. Adet olduğu üzere konuşmaya davet edildiler. Vaazları
ilgi gördüğü için kendilerinden ertesi cumartesi de konuşma yapmaları istendi.
O gün geldiğinde neredeyse bütün kent sinagogta toplanmıştı. Yahudi ileri gelenleri bundan rahatsız
oldular ve Pavlus’la Barnabas’ın aleyhinde konuştular. Kentin yetkililerini
harekete geçirerek onları kentten attırdılar. Onlar da yolarına devam edip
İkonion’a (Konya) gittiler. Aynı şey orada da başlarına geldi. Yahudi olsun
olmasın herkesin yetkililerle birlik olup kendilerini aşağılayıp
taşlayacaklarını öğrenince Lystra’ya (Hatunsaray kasabası) kaçtılar ve vaazlarına
orada devam ettiler. Bu arada Antiokheia ve İkonion’dan bazı Yahudiler geldi ve
halkı Pavlus’a karşı kışkırttı. Halk onu taşladı ve öldü sanıp sürükleyerek
kentin dışına attı. Fakat taraftarları etrafında halka şeklinde toplanırken o
ayağa kalktı ve kente geri döndü. Ertesi günü Barnabas ile birlikte Derbe’ye
(Aşıran köyü) gitti. Oradaki vaazlarıyla birçok taraftar edindiler. Bir süre
sonra geldikleri yoldan Perge’ye (Aksu) geri döndüler. Oradan Attalia’ya
(Antalya) gittiler. Attalia’da gemiye binerek sonunda yolculuğun başladığı yer
olan Antiokheia’ya (Antakya) ulaştılar. (“Maps of Paul’s Missionary Journeys”).
Pavlus ikinci ve üçüncü misyoner yolculukları sırasında
da güney Galatya’daki Derbe (Aşıran köyü), Lystra (Hatunsaray kasabası),
Ikonion (Konya) ve Antiokheia (Yalvaç) kentlerine uğradı. Bu arada
“Galatyalılara mektup”u yazdı. Bu mektubun gerçekliği pek tartışılmamakla
beraber onun nerede ve ne zaman yazıldığı ile alıcısının kim olduğu
konularındaki tartışmalar halen sürmektedir.
Reese mektubun MS 57-58, Klassen 45, Smith 56 ya da 57,
Phillips 56 ya da 57’den daha önce, Williams 54 ya da 55’de yazıldığını
söylemektedirler. Yazıldığı yer de Smith’e göre Efes, Reese’ye göre Korint,
Phillips’e göre Korint ve Efes, Williams’a göre de Antakya’dır. (“The Letters
of Paul”).
Mektubun alıcısına gelince, kimi bunun kuzey Galatyalılar
(etnik grup olarak Galatlar kuzeyde daha yoğundu), kimi de güney Galatyalılar
olduğunu savunmaktadır. İki taraf da kendi görüşünü destekleyen deliller ortaya
koymaktadır. Bölgede geniş çapta arkeolojik incelemeler yapan W. M. Ramsay
mektubun güney Galatyalılara hitaben yazılmış olma ihtimalinin daha fazla
olduğunu söylemektedir (“Introduction to Galatians”). Gerçekten de Pavlus üç
yolculuğunda da güney Galatya’daki kentlere uğramış, buralarda kiliseler kurmuş
ve bu kiliselerde konuşmalar yapmıştır. Mektupta vaazlarından etkilenip
Hristiyanlığı seçen, ancak ardından ileri gelen Yahudilerin etkisiyle bundan
vaz geçen insanlara karşı sitemlerin bulunması bu mektubun en azından ikinci yolculuktan
sonra yazılmış olabileceğini düşündürmektedir.
Kaya (2011: 281), Aziz Pavlus’un Galatya eyaletindeki
misyonerlik çalışmalarının pek etkili olmadığını, zira Ankara’da bulunan bir
yazıtın dışında Hristiyanların MS 4. yüzyıla kadar eyalette etkin olduklarını
gösteren hiçbir kanıtın bulunmadığını söylemektedir. Hâlbuki Arslan (2002: 41),
Pavlus’un MS 55’te “Galatlara mektup”u
yazarken orta Anadolu’daki Helen ve Roma kültürleriyle haşır neşir olmuş
ve Hristiyanlığı erkenden kabul etmiş olan bir Hristiyan toplumuna hitap
ettiğini ileri sürmektedir. Hall (1968: 75) de, Pavlus zamanında güney Galatya
sınırları içinde kalan ve bugün Beyşehir Gölü’nün güney batı yakasında yer alan
Hoyran (Gölyaka) köyündeki ilkokulun bahçesinde gördüğü eserlerin erken
Hristiyanlık dönemine ait bir kilise ile onun mezarlığından gelmiş
göründüğünü, bu kilisenin ise vaktiyle civardaki herhangi bir yerde ya da gölün
açıklarındaki adalardan biri üzerinde kurulmuş olabileceğini ifade etmektedir.
Kısacası bu konuda da bir görüş birliği yoktur.
Mektubun
ana hatları: 1
1: 1
Selamlar
1: 6
Verdiğimiz müjdeye uyun
1: 11 Yaydığı müjdeyi Pavlus’a tek İsa verdi
2: 1
Pavlus Kudüs’teki önderlerce [Gentilelere=Yahudi dininden olmayanlara]
elçi kabul edildi
2: 11 Pavlus, Cephas’ın nasıl hatalı olduğunu
gösterir
3: 1
Tanrı inananların yanındadır
3: 15 Yasayla vaat arasındaki ilişki [İsa’nın
gelmesiyle eski yasaların hükmü kalmamıştır]
4: 1
Siz Tanrının çocuklarısınız
4: 12 Olumlu tutumunuza ne oldu?
4: 21 Siz [inancınız nedeniyle] İbrahim’in
soyundansınız
5: 1
İsa’nın size verdiği özgürlük içinde yaşayın
6: 1
Birbirinize yardım edin
6: 6
Hepimiz ektiğimizi biçeceğiz
6: 11 Pavlus sünnetle ilgili öğretisini özetler [Hıristiyan
olan Gentilelerin sünnet olmalarına gerek yoktur]. (“The Letters of Paul”).
1. İngilizce İncil çevirisi God’s Word’den alıntı. Satır
başlarındaki birinci rakam söz konusu İncil çevirisindeki “Galatlara Mektup”un
bölüm numarasını, ikinci rakam ise madde numarasını göstermektedir.
Mehmet Demirtaş
Ankara, 2014
KAYNAKLAR
Arslan, Murat. “The
Impact of Galatians in Asia Minor”. Olba
VI (2002), 41-47.
Hall, A. S.
“Notes and Inscriptions from Eastern Pisidia”. Anatolien Studies 18 (1968), 57-92.
Kaya, Mehmet
Ali. Anadolu’da Galatlar ve Galatya
Tarihi. Konya: Çizgi Kitabevi, 2011.
Kaya, Mehmet Ali. “Keltlerin Anadolu’ya Göçü: Göç
Nedenleri, Yolları ve İlk On Yıl”. Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Yıl:
10, Güz 2012, Sayı: 13, s. 1-16.
“Introduction to
Galatians.” http://www.jesuswalk.com/galatians/0_introduction.htm
. Erişim: 16 Eylül 2014.
“Maps of Paul’s
Missionary Journeys.” http://www.ccel.org/bible/phillips/CN092MAPS1.htm
Erişim: 16 Eylül 2014.
“The Letters of Paul.” http://tyndalearchive.com/scriptures/www.innvista.com/scriptures/compare/letters.htm Erişim: 16
Eylül 2014.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder